Guatr Olan Kişi Ne Yememeli? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüyle Sağlığı Yeniden Düşünmek Bir eğitimci olarak her zaman şuna inanırım: öğrenmek yalnızca bilgi edinmek değil, aynı zamanda dönüşmektir. İnsan öğrendikçe kendi bedenini, alışkanlıklarını ve seçimlerini yeniden anlamlandırır. Sağlık da bu öğrenme sürecinin bir parçasıdır. Guatr gibi bir hastalık, yalnızca tıbbi bir olgu değil; bireyin öğrenme sürecinde bedenine dair farkındalığını artıran güçlü bir öğretmendir. Peki, guatr olan bir kişi ne yememeli ve bu bilgiyi nasıl içselleştirmeliyiz? Guatr ve Öğrenmenin Pedagojik Boyutu Guatr, tiroit bezinin büyümesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Ancak bu büyüme, yalnızca bir biyolojik süreç değildir. Beslenme alışkanlıklarımız, yaşam biçimimiz ve…
Yorum BırakSinema ve Hikaye Yazılar
Gravür Baskı Nasıl Yapılır? Toplumsal İzlerin Yüzeye Kazındığı Bir Sanat Bir Sosyoloğun Gözünden: İz Bırakmanın Toplumsal Anlamı Toplumları anlamaya çalışan bir araştırmacı olarak, her insan davranışında bir kültürel iz ararım. Bireyler, farkında olmadan yaşadıkları dönemin değerlerini, normlarını ve kimliklerini yeniden üretirler. Gravür baskı da, yüzeydeki bir sanat eylemi gibi görünse de, aslında toplumsal yapının derin izlerini taşır. Çünkü her kazı, sadece bir desen değil, bir dönemin ruhunu, bir kültürün bakışını, bir topluluğun değerlerini yansıtır. Bu yazıda “Gravür baskı nasıl yapılır?” sorusunu yalnızca teknik bir süreç olarak değil, sosyolojik bir metafor olarak ele alacağız. Çünkü kazıma eylemi, tıpkı toplumsal yaşam gibi;…
6 YorumGöğsü Kabarmak Ne Demek Deyim? Gururun Parıltısı mı, Kör Noktası mı? Bu yazıya iddialı bir cümleyle girmek istiyorum: “Göğsü kabarmak” masum bir sevinç ifadesi değil; çoğu zaman toplumsal onayın parlatıp büyüttüğü, egoyu besleyen bir refleks. Evet, başarı görünür olmalı; ama her göğüs kabarışı, adaletli bir sevincin değil, bazen de başkalarının emeğini gölgeleyen bir sahnenin habercisi. İşte tam da bu yüzden, “Göğsü kabarmak ne demek?” sorusuna sadece sözlük karşılığıyla değil, kültürel, psikolojik ve etik boyutlarıyla yaklaşmak şart. “Göğsü Kabarmak”ın Çekirdeği: Ne Hissediyoruz, Ne Gösteriyoruz? Deyimin düz anlamı açık: İnsan gururlandığında, göğsünü kabartır, beden dili genişler. Bu, bir başarı anının bedene yansımasıdır.…
Yorum BırakHatun Köyü Nereye Bağlı? Tarihsel Köklerden Günümüze Akademik Bir Bakış Tarih, bir köyün adında bile saklıdır. Hatun Köyü adını duyduğumuzda, yalnızca bir yerleşim birimini değil, aynı zamanda yüzyılların dilinde yankılanan bir kavramı da duyarız. “Hatun” kelimesi, Türk kültüründe kadına duyulan saygının, zarafetin ve toplumsal statünün bir yansımasıdır. Bu nedenle “Hatun Köyü nereye bağlı?” sorusu sadece coğrafi bir merak değil, tarihsel bir hafızanın izini sürmektir. Hatun Sözcüğünün Tarihsel Derinliği Hatun kelimesi, eski Türkçede soylu kadınları tanımlamak için kullanılırdı. Göktürk Yazıtları’nda “Hatun” unvanı, kağanın eşi olan kadına verilir; bu unvan yalnızca bir eşlik değil, devletin yönetiminde etkili bir konumu da temsil ederdi.…
Yorum BırakGöbek Bağı En Geç Ne Zaman Düşer? Ekonomik Bir Perspektiften Hayatın İlk Yatırımı Bir ekonomist için her süreç, sınırlı kaynaklar ve alınan kararların sonuçları üzerinden okunur. Bir bebeğin göbek bağının düşmesi bile, ilk bakışta biyolojik bir olay gibi görünse de, aslında kaynak tahsisi, zaman yönetimi ve yatırım mantığı açısından analiz edilebilir. Ekonomi yalnızca para ile değil; aynı zamanda hayatın devamı, bakım emeği ve sabırla ilgilidir. “Göbek bağı en geç ne zaman düşer?” sorusu, bu anlamda hem biyolojik hem ekonomik bir sürecin simgesidir: bir bağın çözülmesi, bir bağımsızlık sürecinin başlamasıdır. Göbek Bağı: Yaşamın İlk Sermaye Bağı Doğumla birlikte bebek, artık kendi…
Yorum BırakIsparta’nın en çok neyi meşhur? sorusuna yanıt ararken, sadece yöresel bir lezzeti veya ürünü değil, aynı zamanda kentin ruhunu ve kültürel mirasını da keşfetmiş oluyoruz. Farklı kültürleri, hikâyeleri ve gelenekleri merak eden biri olarak, Isparta’nın meşhur yönlerini konuşmak bana her zaman ilginç geliyor. Çünkü bu şehir, yalnızca Türkiye ölçeğinde değil, küresel bir bağlamda da dikkat çekici özelliklere sahip. Gelin birlikte bu merakı biraz deşelim. Isparta’nın Küresel Arenada Bilinen Yüzü Isparta denildiğinde dünyada ilk akla gelen şey, kuşkusuz gül. Bu şehir, “güller diyarı” olarak tanınıyor ve dünyanın önemli gül yağı üretim merkezlerinden biri. Isparta’da yetiştirilen güllerden elde edilen gül yağı, yalnızca…
Yorum BırakGeriye Kalmak Ne Demek? Eğitimde Zorluklar ve Dönüşüm Süreci Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Geriye Kalmanın Anlamı Bir eğitimci olarak, öğrencilerime her zaman öğrenmenin sadece bilgi almak değil, aynı zamanda bir değişim ve dönüşüm süreci olduğunu anlatırım. Öğrenmek, yalnızca zihinsel bir kapasiteyi arttırmak değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal bir gelişim yolculuğudur. Ancak, bazen bu yolculuk sırasında “geriye kalmak” gibi bir kavramla karşılaşırız. Peki, geriye kalmak gerçekten ne demek? Birçok kişi için bu ifade, başarısızlık, yetersizlik veya bir hedefe ulaşamamakla ilişkilendirilir. Fakat, bir eğitimci olarak, bu kavramı daha derinlemesine ele almak ve öğrencilere bu süreci nasıl dönüştürücü bir deneyime dönüştürebileceklerini göstermek çok…
Yorum BırakBakara Suresi 22. Ayette Ne Anlatılıyor? — Öğrenmenin İlahi Derinliği Üzerine Pedagojik Bir Yolculuk Bir eğitimci için öğrenme, sadece bilgi edinme değil; bir varoluş biçimidir. Her yeni bilgi, insanın kendini ve evreni yeniden anlamlandırma çabasıdır. Öğrenmenin dönüştürücü gücü, bireyin iç dünyasında yankılanan bir ilhamla başlar. Tıpkı bir tohumun toprakla buluşması gibi, bilginin kalpte kök salması da sabır, farkındalık ve anlamla mümkündür. İşte tam da bu noktada, Kur’an-ı Kerim’in Bakara Suresi 22. ayeti, sadece bir inanç çağrısı değil, aynı zamanda insanın öğrenme sürecine yön veren derin bir pedagojik mesaj taşır. Bakara Suresi 22. Ayet: Yaratılış ve Bilinç Arasındaki Köprü Ayetin meali…
4 YorumYüz Kırışıklığına Evde Ne İyi Gelir? Ekonomik Bir Perspektiften Bakış Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Üzerine Düşünen Bir Ekonomist Her gün gözlerimizi açar açmaz, karşılaştığımız ilk şey yansımalardır. Ayna, bizlere bir gün daha yaşadığımızı, zamanın nasıl hızla geçtiğini hatırlatır. Yüzümüzdeki kırışıklıklar ise bu sürecin somut izleridir. Peki, bu kırışıklıklar sadece biyolojik bir gerçeklik mi? Yoksa daha derin bir ekonomik dinamiğin yansıması mı? Ekonomi, kaynakların sınırlılığı ve bu sınırlı kaynaklarla nasıl kararlar alındığı üzerine inşa edilmiştir. Yüz kırışıklıklarına karşı evde alabileceğimiz önlemler de bir ekonomik seçimdir. Bu seçimler, sadece bireysel değil, toplumsal refahı da etkileyebilir. İnsanlar, yaşlanma sürecini yavaşlatmaya çalışırken, sağlık…
6 YorumMilli Hasıla Ne Kadar? Ekonomik Büyüklüğün Ötesinde Bir Hikâye Ekonomi üzerine konuştuğumuzda çoğunlukla rakamlardan, yüzdelerden ve büyüme oranlarından bahsediyoruz. Fakat işin özünde bu rakamların arkasında gerçek hayatlar, duygular, eşitsizlikler ve umutlar var. “Milli hasıla ne kadar?” sorusu da sadece ekonomik bir soru değil; aynı zamanda toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi alanlarda bizi derin düşünmeye davet eden bir mesele. Gelin, bu konuyu biraz daha farklı bir bakış açısıyla ele alalım. Milli Hasıla: Kuru Bir Rakam mı, Yaşamın Özeti mi? Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), bir ülkenin ekonomik büyüklüğünü ölçmek için kullanılan en temel göstergelerden biri. Ancak milli hasıla sadece…
8 Yorum